Last Updated on 28 November 2019 by TT
Picasso Müzesi Barcelona (Museu Picasso), Adres; Carrer Montcada 15-23, La Ribera. Giriş ücreti: 11 €. (Güncel Giriş Bilgileri) Barselona Picasso Müzesi, 1881 Endülüs – Malaga doğumlu, kübist sanatın en önemli temsilcisi olan ünlü İspanyol ressam Pablo Ruiz y Picasso’nun İspanya’daki en önemli müzesidir. La Ribera semtinde, Jaume I Metro durağının yakınındaki Picasso Müzesi (Museu Picasso) sanatçı hayatta iken onun adına açılan ilk müzedir.
Paris’teki Picasso müzesi ile birlikte dünyada en çok Picasso eseri barındıran iki müzeden biri olan müze ilk 1963 yılında Picasso’nun asistanı ve dostu olan Jaume Sabartes tarafından sanatçının kendisine hediye ettiği 574’lik parçası ile açılmıştır. Daha sonra Barselona Modern Sanat Müzesi’nde sergilenmekte olan resimlerin de eklenmesi, Picasso’nun ailesinin ellerindeki 1000 kadar eseri bağışlaması ile müze gittikçe zenginleşmiştir. En son, Picasso’nun diğer dostlarının ve bazi kolleksiyonerlerinin de bağışladığı eserler de eklenince toplam eser sayısı 3500’e ulaşmıştır.
Müze Picasso’nun da bir dönem içinde yaşamış olduğu ve bir ortaçağ malikanesi olarak inşaa edilmiş olan Palacio de Berenguer d’Aguliar’ın içinde açılmış, sergilenen eser sayısı çoğaldıkça çevredeki binalar da müzeye eklenmiştir. Böylece sergi alanı genişletilmiş, bugünkü halini almıştır.
Sergilenen resimlerin büyük kısmı Picasso’nun erken dönem çalışmalarıdır. Sanatçının son eşi Jacqueline Picasso’nun hediye ettiği 41 adet seramik çalışması, 16 yaşında yaptığı “İlk Kominyon” ve “Bilim ve Yardımseverlik” adlı eserleri ile Valazquez’in ünlü tablosu “Las Meninas” (alt resim)ın Picasso yorumları özellikle görülmeye değerdir.
Picasso’nun Hayatı ve Sanatı
Picasso 1881’de orta sınıf bir ailenin ve resim öğretmeni bir babanın oğlu olarak Endülüs’ün Malaga şehrinde doğdu. Henüz bebeken ağzından dökülen ilk kelimenin “piz, piz…” (İspanyolca kalem; “lapiz”) olduğu söylenir. Babasının görevi sebebiyle La Korunya’ya ve daha sonra Barselona’ya taşındılar. 16 yaşında Madrid Güzel Sanatlar Akademisi’ne kaydolması ve ateist inancı tercih etmesiyle yeni bir hayatın kapılarını araladı. O yıllarda özellikle El Greco’nun çizimlerinden etkilendi.
Realist, Sembolist ve Modernist Dönem
İlk resimlerini realist tarzda yaparken 1899’den itibaren sembolizm ve modernizm akımlarının etkisinde kaldı. 1900’deki ilk Paris ziyaretinde şair Max Jacob’la tanışarak aynı evi paylaştılar. Yoksulluk ve depresyonla geçen ilk aylarında ısınmak için pek çok eserini yakmak zorunda kaldı.
Mavi ve Pembe Dönem
1901-1904 yılları arası yaşamı Madrid, Barselona ve Paris gibi şehirlerde yaşayan sanatçının dilencileri, fahişeleri ve sokak yaşamını resmettiği, resimlerinde mavi tonların, hüznün ve mutsuzluğun hakim olduğu “mavi dönem”idir. 1904-06 arası daha renkli ve canlı tonlarla palyaçoları, akrobatları resmettiği, huzur ve sakinliğin öne çıktığı, ilk defa resimlerinin koleksiyonerler tarafından toplanmaya başlandığı “Pembe Dönem”dir. Bu dönemde ömür boyu dost ve rakip kalacağı Henri Matiss’le tanışmış Paris’in sanat çevrelerinde tanınmaya başlamıştır. Mavi ve pembe dönemde solgun, elmacık kemikleri çıkmış yüzler, uzun ve zayıf parmaklı el çizimleri dikkat çeker.
Afrikan Dönemi
1907-1909 Afrika yerel sanatından izler taşıyan ve ilk kübist çizgilerden izler gördüğümüz “Afrikan dönemi”dir. En ünlü eserlerinden biri olan “Avinyonlu Kadınlar” tablosunu bu dönemde yapmıştır.
Kübist Dönem
1909-192 yılları Kübist döneminin ilk yılları olup tek renkli ve nötr resimlerinin ağırlıklı olduğu “analitik kübist dönem”dir. Bu sanat tarzının ilk uygulayıcıları Picasso ve yakın arkadaşı Fransız ressam George Braque’dır. Sanatçı’nın sonraki dönemi (1912-1919) resimlerinde kesiki kırpık duvar ve gazete kağıtlarını kullandığı sentetik kübist dönemdir. Bu çalışmalar sanat dünyasının ilk kolajlarıdır. 1. Dünya Savaşı sırasında pek çok sanatçı dostu orduya katılırken kendisi Avignon’a taşınmış, çok sevdiği hayat arkadaşı Eva’yı genç yaşta kaybetmenin ve savaşın da etkisi ile burada oldukça hüzünlü ve karamsar eserler vermiştir.
1918’de Rus Balerin Olga Khoklova ile evlenen Picasso Paris sosyetesi ile tanışmış, para ihtiyacı sebebiyle resim ticareti yapan Paul Rosenberg’in kiraladığı ev ve stüdyoda 2. Dünya Savaşı’na dek onun için çalışmıştır. Khoklova’dan motorsiklet meraklısı uçarı bir çocuk sahibi olan Picasso tercih ettiği bohem hayat sebebi ile eşiyle çatışmalar yaşamış, 1927’de 17 yaşındaki Maria Terese Walter ile gizli bir aşka yelken açmıştır. Khoklova ile mirasını paylaşmak istemeyen Picasso hayatlarını ayırmalarına rağmen öldüğü 1955’e dek Khoklova’dan resmen boşanmamıştır. Picasso’dan Maya adında bir kız çocuğu sahibi olan aşığı Walter ise ömrünün sonuna dek beyhude bir şekilde Picasso’nun kendisiyle evlenmesini beklemiş ve Picasso’nun ölümünden 4 yıl sonra kendini asarak intihar etmiştir. Picasso’nun hayatında bunların dışında da ilişkileri olmuş, iki evlilik ve üç kadından 4 çocuğu olmuştur.
Neo-Klasik ve Sürrealist Dönem
1917’de İtalya’ya bir seyahat yapan sanatçı 1920’lerde pek çok ressamın da yaptığı gibi neoklasik tarzda resimler de yapmıştır. Sanatçının bu dönem çalışmaları onun özellikle Rafael ve Ingres’ten etkilendiğini gösteriyor. 1924’ten itibaren Picasso sık sık kübizm ile sürrealist ekolü içiçe geçirdiği uzun bir döneme girer. Sürrealist sanatın önde gelenlerinden Andre Breton kaleme aldığı bir yazıda Picasso’nun “gerçekliği taklit eden sanat geleneğinin yıkılmasına önemli katkı sağladığını, modelini dış dünyadan iç dünyaya taşıdığını, fantezilere maddiyat kazandırdığını ifade ederek onun sadece kübist bir sanatçı değil aynı zamanda sürrealist olduğunu ifade eder. Nitekim Picasso salt sürrealist olarak adlandırılabilecek eserlerinin yanında sayısız keskin hatlı kübist çizgiler ile sürrelist ekolü bir araya getirdiği pek çok eser yaratmıştır.
Picasso dünyaca tanınmış sanatçılar arasında en üretken olanıdır. Sanatçı sadece son sevgilisinin dahi 400 portresini yapmıştır. Toplam eser sayısının 22.000 kadar olduğu tahmin edilmektedir. 91 yaşında öldüğü (Mougins, Fransa) 1973 yılına dek bitmeyen enerjisi ile resim yapmayı sürdürmüştür.