Last Updated on 5 April 2022 by TT
Elhamra Sarayı
Elhamra Sarayı Endülüs Müslümanları’nın son döneminde Granada‘da hüküm sürmüş olan Nasri Hanedanlığı‘ndan kalma bir saray kompleksidir. Bu saray “alcazar” denilen kale-saray formunda, Granada şehir merkezi yakınındaki bir tepenin üstüne inşaa edilmiştir. Elhamra’nın yapımı 9. YY’a dek uzanır. 13. yüzyıla dek eklemelerle büyümüş, 1492’de Granada Hristiyanların eline geçtikten sonra yapılan eklemelerle bugünkü halini almıştır. Kompleksin en önemli ve en muhteşem kısımları Nasri Hanedanlığı döneminde, 1200 ve 1300’lü yıllarda inşaa edilmiştir.
Giriş biletini önceden rezerve etmeli miyim?
Elhamra Sarayı’na sıkı giriş kuralları vardır. Bu kurallar saray odalarının fazla ısı ve nemden zarar görmemesi için yıllardır uygulanmaktadır. Örneğin aynı bölüme aynı anda 30’dan fazla kişi girmesine izin verilmez. Günlük ziyaretçi sayısı ise 6000 kişi ile sınırlı olduğu için yıl boyunca bilet bulma sıkıntısı yaşanmaktadır. Özellikle yoğun dönemlerde bilet bulamayanlar olabilmekte ya da biletler istenilen tarihe değil ileri tarihlere verilebilmektedir. İlaveten uzun bilet kuyruğu ile de karşılaşabilirsiniz. Bu sebeple giriş biletinizi önceden internet üzerinden buradan almanız tavsiye olunur.
Elhamra, saraylardan, avlulardan, bahçelerden oluşan büyük bir komplekstir. Tamamını gezebilmek için iki ayrı bilet almanız gerekmektedir; Alhambra/Alcazaba bileti ve Generalife bileti
Endülüs’te otel tavsiyeleri
Ulaşım; Elhamra Sarayı’na nasıl gidilir?
Granada Merkez’den Ulaşım Yolları: Elhamra Sarayı Granada’nın merkezinden yürüyerek 3 km mesafededir fakat yol çok yokuşludur, yürümeye karar verdiyseniz en kısa yoldan gittiğinize emin olun. Tepeye en keyifli çıkış yolu Plaza Nueva + Cuesta de Gomerez Caddesi‘nden olan rotadır. Daha önce biletinizi almış iseniz taksi ile sarayların olduğu yere dek çıkabilirsiniz. Bilet gişeleri ise saray girişlerinden biraz daha (yürüyerek yaklaşık 10 dk) aşağıda kalmaktadır. Otobüsle gitmek için ise Generalife yakınında indiren C3 hattına binmeniz gerekiyor.
Açılış kapanış saatleri, ziyaret günleri
Ziyaret Gün ve Saatleri; 25.12 ve 01.01 günleri dışında yılın her günü açıktır. 15 Ekim – 14 Mart; 08:30-18:00 ve Cuma-Cumartesi akşamları 20:00 – 21:30. 15 Mart – 14 Ekim; 08:30-20:00 ve Cuma, Cumartesi akşamları 22:00-23:30.
Elhamra kelimesi Arapça “Al-Hamr” (kırmızı) kökünden gelir. İnşaasında kullanılan harcın renginden dolayı güneş vurduğunda taşları kırmızıya dönmesinden dolayı saraya bu isim verilmiştir. Saray 1492’de Kastilya orduları ve 1812’de Napolyon orduları tarafından iki kez yağmalanmıştır. Büyük kısmı orjinal halini korusa da bugünkü halini alması için uzun ve çok özenli restorasyonlardan geçmiştir. Elhamra Sarayı UNESCO Dünya Mirası Listesi‘ndedir. Kompleksin içinde farklı dönemlerde inşaa edilmiş bir çok saray vardır. İlk saray 11. Yüzyılda Ziri Hanedanlığı döneminde Granada’nın musevi veziri Samuel Ha-Nagid zamanında yapılmıştır. 13. ve 14. YY’larda yönetimdeki Nasri Emirleri yeni saraylar, kaleler ve kuleler inşaa ederek burayı bir kale-saray haline getirmiştir. 1492’de Elhamra’nın Hristiyanların eline geçmesi ile kompleks içindeki camii kiliseye çevrildi ve ilave olarak bir manastır yapıldı. Kraliçe Isabel ve Kral Ferdinand’ın torunu olan ve Habsburg Hanedanlığı’ndan gelen İspanya Kralı V. Carlos saray komplekslerinin bir kısmını yıkarak, Rönesans tarzında devasa V. Carlos Sarayı’nı inşaa ettirdi. Sonraki dönemde ise Napolyon orduları tarafından kışla olarak kullanılan Alhambra bu dönemde büyük zarar gördü. Kompleks uzun ve zahmetli restorasyon çalışmaları ile bugünkü halini almıştır.
Elhamra Sarayı’nın gezilecek bölümleri
Nasri Hanedanlık Sarayları
Nasri Hanedanlığı tarafından yapılan saraylar ve yapılar kompleksi Elhamra’nın en göz alıcı kısımlarını oluşturur. Komplekse giriş 14. YY’da yapılan Masvar (Mexuar) bölümündendir. Burası vezirlerin ve şuranın toplandığı, aynı zamanda sultanla görüşmek isteyenlerin bekletildiği ön giriş salonudur. Eskiden ikinci bir katı bulunan bu odanın üst katında sultan kendisi görünmeden gelenleri izlerdi. Elhamra Hristiyanlarca alındıktan iki yüz yıl sonra Kral V. Carlos bu odayı şapele çevirmiştir. Duvar süslemeleri orjinal, tavan süslemeleri ise Hristiyan döneme aittir.
Masvar (Mexuar) odasını geçtikten sonra Altın Oda (Patio del Cuarto Dorado) gelir. Burası sarayın ön avlusudur. Sırlanmış çinilerle ve stüko işlemelerle süslü sağa açılan kapı ve simetrik giriş dışarıya çıkış verir. Keskin açı ile sola açılan giriş ise 14. Yüzyıl Emiri I. Yusuf’un özel yaşam mahali olan Mersin Ağacı Avlusu (Patio de las Arrayanes)‘na açılır.
Mersin Ağacı Avlusu kenarları bodur mersin (murt) bitkisi ile çevrili bir havuz ile bu havuza açılan yatma ve dinlenme odalarından oluşur. Kuzey kısımdaki nişlerin mukarnas kemerlerinde kalmış olan kobalt mavisi boyaların izleri hala görülür. Bitişikteki Gemi Odası (Salon de Barco)‘ndan geçen Emir I. Yusuf‘un ziyaretçileri emirle görüşmek üzere buradan Elçiler Odası (Salon des Ambajadores) geçerlerdi. Bu salonun mukarnas işçilikli tavanı yedi kat gökyüzünü simgeler, 8000 parça sedir ahşabından içiçe geçmiş grift yıldız süslemelerden oluşmuştur.
Bitişikteki Arslanlı Avlu (Patio de los Leones) 14. YY’ın ikinci yarısında V. Muhammed tarafından Granada’nın yıldızının en parlak olduğu dönemde yaptırılmıştır. Ağzından suların aktığı 12 arslanlı çeşmenin göbek havuzu 11. YY’dan kalmadır. Bu avlu geometrinin altın oran hesaplarına ve İslam sanatının kompleks geometrik tasarımlarına ve desenlerine uygun biçimde yapılmıştır. Sütunlar öyle bir biçimde yerleştirilmiştir ki pek çok açıdan simetrik görüntü verir. Duvarlardaki stüko işlemeler de burada en üst mertebeye erişmiş, adeta dantel inceliğindedir.
Avluda saat yönünde yürürseniz İbn-i Sarrac (Sala de Abencarrajes) Salonu’nu göreceksiniz. İbn-i Sarrac Ailesi yönetimi ele geçirmesi için babası Sultan Ebu Hasan Ali’ye karşı küçük yaştaki oğlu XXII. Muhammed (Boabdil)’i desteklemişti. Söylentiye göre Sultan Ebu Hasan Ali vatan haini olarak gördüğü aile üyelerini bu salonda öldürtmüştür. Salonun ortasındaki havuzda görünmekte olan lekeler o zamandan kalan ve çıkmayan kan lekeleridir. Duvarların çok renkli çinileri ve beşgen tavan süslemeleri göz alıcıdır.
Aslanlı Avlu’nun doğu kanadındaki Krallar Salonu (Salo de los Reyes)‘nun deriden yapılmış tavan süslemerinde Nasri Hanedanlığı’nın 10 sultanı resmedilmiştir.
Arslanlı Avlu’nun kuzey tarafında bir dönem vezirlerin toplantı amaçlı kullandığı İki Kız Kardeşler Salonu (Sala de Dos Hermanas) vardır. Sultan XII Muhammed’in annesi, eşi Sultan Ebu Hasan (Ali Muley Hacen) tarafından eşlikten reddedildikten sonra çocuğu ile bu salonda yaşamıştır. Zannedileceği gibi salonun ismi tarihte yaşanmış bir hikayeden değil zeminindeki iki mermer daireden geliyor. İçerinin duvarları çam kozalağı, meşe palamudu gibi bitki figürleri ile süslenmiştir. Tavan dikey biçimde içiçe geçmiş, bal peteği formunda, 5000 hücreden oluşmuş, ahşap geometrik süslerden oluşan Mukarnas (Mocarabes) tekniği ile süslenmiştir. Göz hizasında çinilerin üstündeki kaligrafik yazıda ise V Muhammed’in Algeciras’ta 1369’da kazandığı zafere atfedilen bir şiir işlenmiştir. Salonun yanlarında üç oda ve sultanın tahtından bahçeyi izlediği pencereli bir gözlem yeri (Mirador de Lindaraja) vardır. Pencere pervazlarındaki orjinal boyaların izleri hala görülebilir.
İki Kız Kardeşler Salonu’ndan bir geçit ile kubbeli hamam bölümüne ve oradan da 1520 yılında Kral V. Carlos için yapılan odaların olduğu bölüme çıkarsınız. Burası 19. YY’da Amerikalı yazar ve tarihçi Washington Irving tarafından da kullanılmıştır. Bu bölümden 20 YY’da tasarlanmış sevimli bir avlu olan Patio de Linderaja’ya inersiniz. Bu avludan hamamın içini ve kubbesindeki yıldız biçimli aydınlatmaları görebilirsiniz.
Linderaja Avlusu’ndan çıktığınızda Elhamra nın Sultan III. Muhammed tarafından 1309’da yaptırılan ve ayakta kalmış en eski sarayı olan Eski Saray (Palacio del Partal)‘a ulaşırsınız.
Alcazaba ve Hristiyanlık dönemi yapıları
Kompleksin en batı ucu Elhamra’nın, ilk yapım yılı 9. YY’a dayanan en eski kale bölümü olan Alcazaba‘dır. Son araştırmalara göre Müslümanlardan önce de burada bazı yapılar bulunuyordu. Alcazaba çeşitli zamanlarda inşaa edilmiş olan yedi kule ile çevrilmiştir. Bunlardan en ortada olanı Gözlem Kulesi (Torre de la Vela)‘nin terasına dar bir merdivenle çıkabilirsiniz. Hristiyanlar 1492’de İberya’daki son Müslüman toprağı olan Elhamra’yı ele geçirdiklerinde haçlarını ve zafer bayraklarını bu kuleden kaldırarak kutlamışlardı.
Nasri Sarayları’nın hemen yanında, etkileyici fakat mimari tarzı ve cüssesi ile Elhamra Sarayı nın zarif mimarisi ile son derece uyumsuz bir yapı olan V. Carlos’un Sarayı vardır. Bu saray İspanya’da Rönesans dönemi yapılmış olan kendisi dikdörtgen biçimli, avlusu dairesel olan tek yapıdır. Bu sarayın inşaası Michelangelo’nun öğrencisi olan Toledo’lu mimar Pedro Machuca tarafından 1527’de başlatılmıştır. Saray Granada’da kalan ve zorla Hristiyan olmaya zorlanan Müslümanlar’dan (moriscos) alınan vergiler ile yapılacaktı fakat bir süre sonra moriscoların isyanı ile inşaat yarım kalmıştır.
Elhamra Müzesi’nde, Elhamra’da bulunmuş olan el yapımı eşyalar, İki Kız Kardeşler Salonu’nun kapısı ve Hristiyan dönemden kalma resim ve heykeller sergilenmektedir.
Biraz daha ileride 16. YY’da Elhamra’nın camiisinin yerine yapılmış olan Santa Maria del Alhambra Kilisesi vardır. Kilisenin arkasında eski camiiye ait abdest alma yıkılmamıştır. Tepenin en yüksek noktasında inşaa edilmiş olan San Francisco Manastırı bugün otel olarak kullanılmaktadır (Parador de Granada).
Yazlık Saray ve Generalife Bahçeleri (Cennet-ul Arif)
Arapça Cennet-ul Arif (Bilgelerin Cenneti) anlamına gelen ve saraylardan yürüyerek 10 dakikalık mesafedeki bu kısım, bahçeleri, rengarenk çiçekleri, sebze yetişen bostanları, havuzları ve huzur veren su sesleri ile adeta bir cennet gibidir. Bahçelerin 19. YY’da biçimlendirilen modern peysajlı bahçesinin olduğu yerde Müslümanlar döneminde saray için çiftlik hayvanları yetiştiriliyordu. En kuzey uç kısımda, Elhamra manzarasına sahip olan beyaz renkli Yazlık Saray (Acequia) yer alır. Bahçesi ve havuzu ile son derece zarif ve huzur verici bir duygusu vardır. İkinci avluya (Patio de Sultana)‘ya girdiğinizde gövdesi hala duran ve yüzyıllarca avluyu gölgelendirmiş olan 700 yıllık Servi ağacının gövdesini görebilirsiniz. Elhamra Sarayı ndan çıkış Generalife bahçelerinin dışındandır.
- Elhamra Sarayı
- İspanya’da Türkçe rehberlik hizmetleri
This post is also available in: English