Endülüs’ün Başkenti Sevilla

Last Updated on 2 March 2024 by TT

Endülüs’ün Başkenti Sevilla

Endülüs’ün Başkenti Sevilla; Sevilla (İspanyolca’da Seviyya şeklinde okunur), İspanya’nın Endülüs Özerk Bölgesi’nin başkenti ve aynı zamanda en büyük kentidir. Şehrin merkez nüfusu 710.000, il nüfusu ise 1.750.000‘dir. Sevilla, tüm İspanya’da etkisini göreceğiniz Endülüs tarzı yaşamın en yoğun yaşandığı kenttir. Aynı zamanda tüm Endülüs Bölgesi’nin sanat, kültür ve ekonomi merkezidir. Tarihte bölgeye yerleşen Romalılar şehre Betis adını vermiştir. Real Betis Futbol Kulübü’nün ismi de bu eski yerleşimden gelir.

Sevilla güzel bir şehir midir?

Sevilla, İspanya’nın keşifler çağının altın şehridir. 1992 yılındaki Expo Dünya Ticaret Fuarı ile şehir tekrar eski itibarını geri kazanmıştır. Burası çapkınlığı ile dillere destan Kont Don Juan’ın, yürek yakan, baştan çıkaran Carmen’in yaşadığı, Kristof Kolomb’un seferlerine çıktığı ve mezarının bulunduğu…Cervantes’in ünlü Don Kişot romanını yazdığı şehirdir.

endülüsün en güzel şehri sevilla; feria de abril
Nisan Panayırı ve Sevilla sokakları

Semana Santa ve Feria de Abril

Sevilla, İspanya’nın diğer şehirlerine göre çok daha derinden kutlanan paskalya (Semana Santa) haftası, Nisan sonundaki dünyada bir örneği daha olmayan ünlü Feria de Abril Panayırı, boğa güreşleri, İspanya’nın en iyi flamenko dansçıları, geleneksel tapas barları ve modayı takip eden hip gençleri ve şehre güzellik katan Quadalquivir Nehri ile diğer İspanyol şehirlerinden oldukça farklıdır. Sevilla, Ortaçağ’dan kalma dolambaçlı sokakları, göz kamaştırıcı sarı-beyaz renkli yapıları, portakal çiçeği kokulu avluları ve minik meydanları ile tüm Endülüs şehirlerinden daha fazla Endülüs’tür.

Sevilla’ya Türkiye’den direkt uçuş bulunmamakla (yine de bakmakta yarar var, uçuş konulabilir) birlikte aktarmalı olarak uçabilir veya Malaga’dan buraya ulaşabilirsiniz. Madrid’den de Sevilla’ya hızlı trenler ile 2,5 saatte ulaşabilirsiniz.

Sevilla’nın tarihi

Sevilla’nın tarihi günümüzden 3000 yıl öncesine dek gider. Bölgede bilinen ilk yerleşim hakkında çok detaylı bilgi sahibi olmadığımız Tartessos Medeniyeti zamanında, MÖ 9. YY’da olmuştur. Kullandıkları dil ve alfabeden dolayı Tartessos’luların Fenike kökenli olduğu düşünülmektedir.

Sevilla’nın Roma ve Vizigot Dönemi

Bölge MÖ 550 yılında Kartacalılar’ın yönetimine geçmiştir. Kartacalılar’ın MÖ 216 yılında Romalılarla yaptıkları savaşlarda küçük bir şehir olan Sevilla yakılıp yıkıldı ve sonucunda şehir Romalılar’a geçti. Sevilla şehri Atlantik Okyanusu’ndan 100 km içeride Quadalquivir Nehri üzerine kurulduğu ve gemiler denizden 100 km içeriye girebildiği için Sevilla Romalılar zamanında önemli bir liman oldu.

sevilla'nın tarihi, roma şehri italica
Antik Roma şehri Italica

Romalılar şehri aldıklarında yıkılmış olan Sevilla’ya yerleşmeyip, 10 km uzaklıkta kurdukları Italica şehrinde yaşamaya başladılar. Bu antik şehrin kalıntıları halen canlı bir şekilde durmaktadır. Romalılar şehre Hispalis adını vermişlerdi. Hispalis Romalı’lar döneminde Hristiyanlığa geçti. Fakat şehir 5. YY’da kuzeyden gelen Germenik halklar olan Vizigotlar ve Vandallar’ın hakimiyetine geçti.

Tarihin ilk demokratik başbakanı ünvanı taşıyan Roma İmparatoru Hadrian Sevilla’da (İtalica’da) doğmuştur.

Sevilla’da Müslüman Dönemi “İsbiliye”

Şehir 8. YY’da (711’de) Tarık Bin Ziyad komutasındaki İslam ordusu tarafından ele geçirildi ve bölgenin hakim dini inancı İslamiyet oldu. Bu hakimiyet 13. YY’ dek, yaklaşık 500 yıl sürdü. Müslümanlar döneminde Hispalis ismi yerine şehre İsbiliye adı verilmiştir. İsbiliye şehri, 1031 yılında Endülüs Emevi Devleti’nin yıkılması ile ortaya çıkan doksana yakın Müslüman Sultanlık içinde en güçlüsü olmuştur.

sevilla'da görülecek yerler; müslüman hakimiyeti, alkazar sarayı
Sevilla Alcazar Sarayı

Yakub Yusuf’tan İbn-i Haldun’a…

Şiiri, sanatı ve hedonist bir hayatı seven Müslüman Sultan Al Mutamid Alcazar Sarayı’nda yaşarken Hıristiyan Reconquista (tekrardan fetih) tehditleri sebebi ile Kuzey Afrika Müslüman sultanlarından yardım istedi. Al Mutamid’in yardımına gelen, kati bir din anlayışına sahip Mağribi kökenli Murabbıtlar (Almoravids) ve ardından da Muvahhidler (Almohads) dönemi başlar. Özgür düşünceye ve gelişmeye ket vuran bu katı din anlayışı kısa sürede tüm Müslüman İspanya’ya hakim oldu. Muvahhid Halifesi Yakup Yusuf İsbiliye’yi başkent yapar ve şu an Sevilla Katedrali’nin olduğu yerde büyük bir camii inşa eder. Kendisinden sonra gelen Halife Yusuf Yakub al Mansur da bu camiinin minaresini yapar. Bu minarenin büyük kısmı bugün Katedral’in çan kulesi olarak olduğu gibi durmaktadır. Bu minare Sevilla Alcazar Sarayı ile birlikte Müslüman dönemden kalan en muhteşem eserlerdir.

Tarih felsefesinin ve sosyoloji biliminin kurucusu sayılan filozof İbn-i Haldun İsbiliye’de yaşamıştır.

Tekrar fetih “reconquista”dan günümüze Sevilla

Endülüs’te gün geçtikçe zayıflayan Müslüman sultanlıklar İtalya’daki Papa’nın da telkinleri ile tekrardan Hıristiyan hükümdarların eline geçmeye başlamıştır. Bu tekrardan fetih hareketi “reconquista” olarak adlandırılır. İsbiliye Sultanlığı 1248 yılında Kastilya Kralı III. Fernando tarafından geri alınır. Sevilla 14. YYda İber Yarımadası üstündeki en güçlü krallık olan Kastilya Krallığı‘nın en önemli şehri olur.

sevilla katedrali ve minaresi
Sevilla Katedrali ve Müslümanlardan Kalma Minare

1492 keşifleriyle gelen zenginlik…

Fakat Sevilla’nın esas önemi 1492’de Amerika Kıtası’nın keşfi sonucu, resmi olarak Amerika ile ticarete yetkili tek limanı olmasından kaynaklanır. Sevilla çok kısa zamanda dünyanın en önemli limanı olur ve Avrupa’nın her yanından tüccarları, bankacıları, din adamlarını ve hırsızları kendine çeker. Bu zenginlikle birlikte elbette sanat da gelişir; eşşiz güzellikte rönesans ve barok binalar yapılır, zengin tüccarların ve ailelerinin tablolarını yapmak üzere ressamlar şehre akın eder. İspanya’nın en yetenekli sanatçıları arasındaki Zurbaran, Murillo ve Valazquez bu dönemde Sevilla’da ortaya çıkarlar. Bu üretken sanat ortamı Rossini’nin Seville Berberi, Bizet’in Carmen Operası, Mozart’ın Figaro’nun Düğünü ve Don Juan Operası‘nın bestelenmesi ve gösterilmesine vesile olur. Bu operaların konusu Sevilla’da geçmektedir.

sevilla'nın sarayları, san telmo
Sevilla San Telmo Sarayı

Sevilla şehri 18. ve 19. yüzyıllarda iki büyük veba salgını geçirmiştir. İlk salgında nüfusun yarısı ölmüştür. Şehir ikinci darbeyi ise gemilerin boyutlarının büyümesi ile almıştır. Büyük gemilerin nehirden geçememesi ve limana ulaşamamaları sonucu ticari cazibesi oldukça azalmıştır. Bu düşüş 19 YY’da Avrupa’da ortaya çıkacak olan Endüstri Devrimi’ne dek sürmüştür.

Franco’dan günümüze..

Yakın dönemlere gelirsek, 1930’lardan 1970 sonlarına dek süren gri, diktatöryal Franco dönemini takiben Sevilla, 1980’de otonomi verilen Endülüs Özerk Bölgesi’nin başkenti ilan edildi. Başkent olması ile o ana dek kendi halinde hareketsiz bir şehir olan Sevilla canladı, dünyaya aşıldı ve zenginleşti. Bu canlanmada 1992‘de düzenlenen Expo Fuarı‘nın da etkisi olmuştur. Expo için şehri Quadalquivir Nehri üstünde 8 yeni köprü inşaa edildi, Madrid-Sevilla hızlı tren hattı açıldı ve milyonlarca kişi şehri ziyaret etti. Bugün Sevilla bir turizm ve sanat şehri olmasının yanında aynı zamanda İspanya’nın ticaret, teknoloji ve endüstri alanında önemli bir şehridir.
1982-1996 yılları arasında Sosyalist İşçi Partisi’nden İspanya başbakanlığı yapan Felipe Gonzalez Sevilla’lıdır.

* Bu blog sitesi üzerinden seyahat acentacılığı hizmetleri verilmemektedir. Sorumluluk Reddi, Gizlilik İlkesi, Kullanıcı Sözleşmesi sayfamıza giderek kullanım şartlarını buradan okuyabilirsiniz.

Leave a Comment