Last Updated on 2 March 2024 by TT
Akropol, Atina – Normal Giriş Ücreti; 20 €. İndirimli Giriş Ücreti; 10 € (İlkokul öğrencisi olan çocuklar, öğrenci kartı yanında olan üniversite öğrencileri ve 65 yaş üstü AB vatandaşları). Ücretsiz Ziyaret Günleri; 18 Nisan (Uluslararası Anıtlar Günü), 18 Mayıs (Uluslararası Müzeler Günü), Eylül ayının son haftasonu (Avrupa Kültür Mirasları Günü), 28 Ekim ve Kasımdan 31 Mart’a dek her ayın ilk pazar günü. Ziyaret Saatleri & Günleri; Hergün 08:00-17:00 arası (son giriş 16:30). Kapalı Günler; 1 Ocak, 25 Mart, 1 Mayıs, Paskalya Pazarı, 25-26 Aralık (değişebilir).
Akropol’ü ve Müzesi’ni özel rehberle gezmek için tıklayın.
Tam günlük yemekli eğlenceli adalar turu için tıklayın.
Akropol’e Nasıl Gidilir?
Metro ile Acropoli (M2) durağında inerseniz Akropol’ün girişi yaklaşık 10 dakika mesafededir. Metro yerine yürümeyi tercih ederseniz Plaka semtinde iken yüzünüzü Akropol’e döndüğünüzde, sol tarafa doğru tepenin etrafını dolanarak yaklaşık 20 dakikada ulaşabilirsiniz. Akropol’ün girişi trafiğe kapalı olan Apostolou Pavlou / Dionissiou Arepagitou Caddesi üzerindedir. Bilet gişeleri caddeden yaklaşık 200 metre kadar yukarıda, çıkıştaki ağaçlık alandadır.
Önemli Not; Akropol’e çıkarken rahat yürüyüş ayakkabılarınızı giyin, yokuş ve merdiven çıkmak zorunda olduğunuzu ve merdivenlerin kaygan olduğunu unutmayın.
Tarihe çok meraklı değilseniz ve Atina’da mutlaka görülmesi gereken bir tek tarihi yer tavsiye etmemizi isterseniz burası Atina Akropolisi olurdu. Akropol Atina’nın ortasında yükselen kayalık tepenin adıdır. Akropol’ün tepesinde Antik Yunan döneminde inşaa edilmiş olan tapınaklar vardır. Bu tapınaklar arasında en büyük ve önemli olanı Parthenon‘dur. Antik Yunan’da pek çok şehrin merkezinde bir akropol bulunurdu. Akropol Atina’nın tarihi merkezi olan Plaka semtinin kenarından yükselir fakat Akropol’e çıkış ve giriş Plaka tarafından değil dağın diğer taraftaki yamacındandır.
Akropol’ün üzerindeki en büyük ve simgesel yapının Parthenon olduğunu söylemiştik. Yunan Tanrıçası Athena‘ya adanmış olan Parthenon MÖ 447 – 338 yıllarına tarihlenir, yani günümüzden yaklaşık 2400 yıl öncesine. Athena, Yunan mitolojisinde zeka, sanat, strateji, ilham ve barış tanrıçasıdır. Burası, sıra sıra anıtsal dorik sütunları, yarı dökülmüş mermer frezleri ile gerçekten etkileyici ve devasa bir tapınaktır. Tapınağın doğu kısmındaki frezler tanrıça Athena’nın doğumunu anlatır.
Acropol üzerindeki diğer önemli bir yapı ise Erekhtheion‘dur ve merdivenlerden çıkınca Parthenon’un sol tarafında kalır. Burası da Tanrıça Athena ile denizler tanrısı Poseidon‘a adanmış olan başka bir tapınak kalıntısıdır (MÖ 421 – 395). Erekhtheion’un Parthenon’a bakan cephesinde çok ünlü Karyatid verandasını mutlaka görün. Bu veranda meşhur “Karyatid Kızları” adı verilen altı heykel sütun ile desteklenmiştir. Karyatid Kızları kelimesi Anadolu’nun Karya’lı Kızlarını ifade etmektedir. Savaşa gittiği için tüm ağır işleri üstlenen Karyalı kadın figürleri Antik Yunan’da sık sık sütun olarak kullanılmıştır. Heykellerin üzerindeki elbise kıvrımları sütun yivlerini anımsatır ve kızların bir ayaklarının geride olması sütunun destek gücünü arttırır. Kızların her biri farklı yüz ifadelerine sahiptir. Sağdaki ve soldaki üçerli heykelin dizleri asimtrik biçimde tasarlanmıştır; üçü sağa üçü sola bakar. Akropol’de gördüğünüz bu sütunlar maalesef orjinal değildir. Orjinal sütunlar Londra British Museum’dadır.
Parthenon’dan geriye doğru yürürseniz, Plaka’ya bakan Akropol’un diğer ucundan tüm Atina’nın Panoramik fotoğraflarını da çekebilirsiniz.
* Bu blog sitesi üzerinden seyahat acentacılığı hizmetleri verilmemektedir. Sorumluluk Reddi, Gizlilik İlkesi, Kullanıcı Sözleşmesi sayfamıza giderek kullanım şartlarını buradan okuyabilirsiniz.